Adana Kebap Türk Patent Enstitüsü
Adana kebap Türk Patent Enstitüsü tarafından tescillenmiş ve coğrafi işaret almış yöresel lezzetlerimizden biridir. Şöhreti Türkiye’yi aşarak dünyaya yayılmış olan bu geleneksel yemeğin nasıl böyle ün kazandığını, onu diğerlerinden farklı kılan hususları bilmek ister misiniz?
Öyleyse gelin, Adana kebabın şöhret yolculuğunda kısa bir keşfe çıkalım…
Coğrafi İşaret Nedir? Ne İşe Yarar?
Adana kebabın markalaşma hikâyesine geçmeden evvel coğrafi işaret kavramıyla ilgili kısa bilgi vermekte fayda görüyoruz. Adana kebap coğrafi işaret sahip bir yemek çeşididir.
Coğrafi işaretler; çeşitli ürünlerin üretildikleri bölgeyle bağdaştırılmasını, oraya ait olarak bilinmesini sağlayan belgelerdir. O ürünlerin varlığını devam ettirmek, haklarını koruma altına almak için gerçekleştirilen bu uygulama, ürüne yöresellik kazandırır. Ürünler; coğrafi işaretleri sayesinde, îmâl edildikleri bölgelere resmi ve yasal olarak nispet edilebilir hâle gelirler.
Bu doğrultuda, coğrafi işaret almış ürünlerden bazılarına şunları örnek gösterebiliriz:
1. Anzer balı,
2. Finike portakalı,
3. Kars kaşarı,
4. Kayseri pastırması,
5. Amasya elması,
6. Afyon kaymağı,
7. Bursa kestane şekeri,
8. Antep baklavası.
Adana Kebap Türk Patent Enstitüsü Tarafından Ne Zaman Tescillendi?
Adana Ticaret Odası, şehre ait bu eşsiz tadın kendine has bir kimlik kazanarak daha fazla tanınması ve standartlarının muhafaza edilmesi için coğrafi işaret başvurusunda bulunmuştur. Muhteşem lezzeti ile herkesin gönlünde taht kuran ve favori yemekleri listesinde başa yerleşen Adana kebap, mahreç başvurusu üzerine alınmış bir coğrafi işarete sahiptir.
Bu kavramı biraz daha açacak olursak:
Mahreç başvurusu, ürün özelliklerinin ve üretim yöntemlerinin gözetilmesine dayanan bir coğrafi işaret türüdür. Tescil edilen ürünün, nitelikleri bakımından benzerleriyle arasında farklılık olduğunu belirtir.
Yani uluslararası lezzet Adana kebap her yerde yapılabilir. Ancak Adana’da yapılan hakiki kebabın kendine özgü hususiyetleri vardır. Bunlara riayet edilmediği takdirde o, Adana kebap olmaktan çıkar.
Örneğin;
• Adana kebabın kıyması 2 yaşını geçmemiş ve doğal ortamlarda otlamış erkek koyunların etinden olur.
• Kebaba kuyruk yağı, biber ve tuz harici farklı bir ilâve yapılmaz. Sarımsak, soğan, salça, sebze, sos vb.
• Kıyma; ‘zırh’ dediğimiz özel bir bıçak yardımıyla, elde çekilir.
• Şişlere tutturularak odun veya kömür ateşinde yahut mangalda pişirilir.
• Tırnak pide, salata ve mezelerle servis edilir.
Görülüyor ki başka yerlerde üretilen Adana kebabın özgün niteliklerini taşıması zorunludur. Yoksa yapılan şeye Adana kebabı denmez.
İşte bu eşsiz lezzetin kimliğini korumak ve yaygınlaştırmak için ona coğrafi işret verilmiştir. Böylece Adana kebap Türk Patent Enstitüsü tarafından geleneksel bir lezzet olarak kabul edilip diğer kebaplar içerisinde ayrıcalıklı bir konuma yükseltilmiştir.
Söz konusu coğrafi işaret belgesine ilişkin karar ise 13.06.2004 tarihli ve 25491 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanmıştır.
Tartışmasız bir lezzetin somut ifadesi olarak karşımıza çıkan bu vesika, damak zevkleri farklı olan kişileri bile aynı noktada bir araya getirir. Şehrin geniş yemek kültürünün ve renkli yapısının bir sembolü olan Adana kebap coğrafi işareti ile ilgili ayrıntılı bilgiye buradan ulaşmanız mümkündür.
Siz de kebap yeme ayrıcalığını en güzel şekilde yaşamak ve doyumsuz bir lezzetin tadına şık bir mekânda varmak istiyorsanız Cihangir Kebap’ı tercih edebilirsiniz.
Çünkü;
• Her ürününe Adana insanına ve yöresine duyduğu sevgiyi katan,
• Elinin emeğini titiz ve profesyonel işçilikle, üstün kaliteyle buluşturan,
• Mükemmelliğin detaylarda saklı olduğunu bilerek etlerin seçilmesinden pişirilmesine ve sunuma kadar her aşamada tüm ayrıntılara dikkat eden Cihangir;
• Farkını her alanda ortaya koyar, Adana kebabın hakkını en iyi şekilde ve fazlasıyla verir.
Aslına uygun üretim ve pişirme yöntemleri sayesinde kalitesini hiç bozmayan Cihangir, özgün tat ve kusursuz hizmet arayanların ilgi odağıdır.